Güve

Pelin ve Sevcan, lisede bir şekilde yan yana gelmeyi başarabilmiş iki genç kadındır. Lise son sınıfta geçirdikleri trafik kazası, ikisinin de hayatını kökten değiştirir: Parlak ve potansiyeli yüksek olan Sevcan, belden aşağısı tutmaz hâle gelirken; ona hayranlık derecesinde bağlı olan Pelin, kazadan neredeyse hiç yara almadan çıkar. Bu kaza, aralarındaki dostluğun dengesiyle ve kimyasıyla oynar.

Kazadan birkaç yıl sonra Pelin, bilincini aniden kaybedip saatlerce süren kontrolsüz yürüyüşler yaşamaya başlar. Bu nöbetler, onun hem kendinden hem de geçmişten kaçma biçimidir. Aradan yıllar geçmesine rağmen Pelin, Sevcan'ı ziyaret etmeye devam eder. Ancak bu ziyaretler, iyileşmekten çok eski yaraları yeniden kanatır; ikilinin arasındaki suçluluk, öfke, sevgi ve bağımlılık giderek daha açık görünür hâle gelir.